• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
14 Mayıs 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Yayladere Sülbüs Suyu-Beyza Üstün

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
1 Şubat 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Bugün Türkiye’de kapitalist-faşist yönetimin yaşamı katletmeye devam ettiği Peri Vadisi’nde yaşanmaya devam eden bir olayı size aktararak ‘yenilenebilirlik’ gerçekliğine yenilenebilir olanın ne olduğunu birlikte düşünmeye devam etmek istedim.

Önce iki güncel etkinlik duyurusu ile yazıya başlamak istiyorum;

İlki, 3 Şubat 2019’da Çocuklar Zehirlenmesin İnisiyatifi’nin düzenlediği İstanbul Tabip Odası’nda saat 14.00’da yapılacak olan Dünyamız Zehirlenmesin paneli.

İkincisi halk sağlığı araştırmasının kanser riski sonuçlarını halklarla paylaştığı için, Gıda Zehirlenmeleri yazısı nedeniyle ağır cezada yargılanan Bülent Şık’ın Mutfaktaki Kimyacı kitabı.

Her iki araştırma aktarımında; sürdürülebilir kalkınmanın yaşam üzerindeki sonuçlarına, yaşamın sermayenin hızına nasıl yenik düştüğüne, devletin bu süreci faşizmin araçları ile nasıl yönettiğine bir kez daha tanık olacaksınız.

1992 yılında Rio de Janeiro’da BM Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı’nda, aynı yıl Dublin’de BM Su ve Çevre Konferansı ile alınan kararlarla; kalkınma sürdürülebilir kılınırken, suyun ticarileştirilmesinin, su havzalarının bütünleşik olarak sermaye alanına dönüştürülmesinin stratejileri oluşturuldu. Dünya su konseyinin, konferansa katılan ulusların temsilcilerinin, şirketlerin, sürecin destekleyicisi bilim insanlarının ve sürece katılımcılık gösteren STK’ların katkısıyla belirlenen bu stratejiler, 2000 yılında yapılan BM Lahey Su Forumu’nun sonuç bildirgesinde tüm detayları ile açıklandı.

Türkiye’de bu süreç 2008 krizi ve iktidarın faşizmi yapılandırma sürecinin etkisi ile hızlandı ve her alana yayıldı. Devlet; güvenlik güçleri ile savaşlarla sürecin uygulanmasında doğrudan etkin rol almayı sürdürdü.

2009 yılında uluslar arası 5. Dünya Su Forumu’nun Türkiye’de yapılmasından, 2003 yılında su kullanım anlaşmaları yönetmeliğinin DSİ tarafından oluşturulmasından sonra, yaşadığımız coğrafyada; suyun metalaştırılması, alınır satılır kılınması hızlandı ve şirketler su kullanım anlaşmaları ile en az 49 yıllığına suların kullanım hakkını alarak; BM tarafından yenilenebilir enerji üretimi kabul edilen HES’ler yapmak üzere, ya da yeraltı sularını paketleyerek satmak üzere suya sahip oldu. Dönemin Orman ve Çevre Bakanı, Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu olarak yaptığımız açıklamalara, mücadelelere; -yalan söylüyorlar, biz suyu satmıyoruz, enerjide dışa bağımlılığı ortadan kaldırmak için yenilenebilir enerji üretimine geçiyoruz- diye karşı açıklamalarda bulundu. İktidarın halklara söylediği yalanlara rağmen su ve su havzaları; suyun dolanımda olduğu/aktığı yer üstü ve yeraltı katmanlar, vadiler, ovalar, dağlar, akiferler, pınarlar, dereler, göller, lagünler sermaye birikimi alanı olmaya sistematik olarak sokuldu.

Bingöl’de Sülbüs dağında bir pınarın başına gelenlerden bir örnekle bugüne bakalım:

Hatırlayacaksınız 19 Temmuz 2015’de Cudi Dağı tanıkların askeri araçlardan atıldığını söyledikleri ateş nedeniyle yanmaya başlamıştı. Ertesi gün Yayladere Sülbüs Dağı etekleri de bilinmeyen bir yöntemle başlayan yangınlarının; 2015’in sonuna kadar, Lice, Kulp, Silvan, Peri Suyu Vadisi’ni içine alarak, yayılarak sürdüğüne, 6 bin 800 hektardan fazla orman ekosisteminin, bağların, bahçelerin, içlerindeki köylerin yanışına, yetkililerin müdahale etmeyişine tanıklık ettik.

Son 10 yıldır, Peri Suyu Vadisi’nde Danıştay’ın tüm iptal kararlarına, yöre halkının verdiği tüm mücadelelere rağmen iktidar; Peri Vadisi üzerinde Güvenlik Barajları, HES’ler ile termik santralı aynı anda destekleyerek, yenilenebilir olan/olmayan enerji yatırımlarını, suyun şirketler tarafından kullanımını, ekolojik ve kültürel soykırım uygulamalarını sürdürdü.

Tarih 16 Ocak 2019, Bingöl Valisi, “Yayladere Belediye Bşk’lığı tarafından sunulan Yayladere Su Dolum Tesisi Fizibilite Projesi onaylandığını” açıkladı. Fırat Kalkınma Ajansı’nın kararı Munzur suyu gibi “SÜLBÜS SUYU MARKA OLACAKTIR” ve bölgeye istihdam sağlanacaktır diye halklara duyuruldu.

Sözler, yalanlar, yenilenebilir olanlarolmayanlar, devlet, şirket, savaşlar…

Halklar sözünü söylemişti, bir kez daha hatırlatalım; Su hayattır, Satılamaz.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Dar ve dönemsel çıkarlara takılmamak…

Sen hiç gerilla gördün mü?

Yazar: Yeni Yaşam
14 Mayıs 2025

Aslında bu haftaki yazının başlığı 12. Kongre ve Önder Apo olacaktı. Ancak aşağıdaki yazıya öncelik vermem gerektiğini düşündüm. Bu yazıyı...

Gönderilmemiş mektup

PKK’nin feshi, Cumhuriyetin hayrı…

Yazar: Yeni Yaşam
14 Mayıs 2025

Sevgili Sırrı Süreyya Önder hastanede yatarken, onun ‘Bu Cumhuriyetin ne hayrını gördük’ sözünü tedavüle sokan ulusalcı faşistler, bu söz üzerinden...

‘It’s the economy, stupid!’

Gıda fiyatları niye yüksek?

Yazar: Yeni Yaşam
14 Mayıs 2025

Gıda fiyatları yüksek. Halk ucuz gıdaya erişemiyor. Yoksulluk diz boyu. Halkın erişebildiği gıda sağlıksız; tükettiği gıda şifası olmuyor, hasta ediyor....

Ahmet’e veda

Şiddetsiz toplumu anlamak

Yazar: Yeni Yaşam
14 Mayıs 2025

PKK, Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısına” referansla 12. Kongresini topladı ve kongrede tarihsel bir karar alarak...

‘Ama emperyalizm’ diyorsak…

Bu neyin fotoğrafıdır?

Yazar: Yeni Yaşam
13 Mayıs 2025

Geçen yıl göçmen işçi Nourtani, sahibi MHP yöneticisi olan kaçak bir maden ocağında çalışırken iş kazası geçirdi ya da ağır...

Köyden kente işçi göçü

Barış’ı görmeden göçenlerin ardından: Mustafa Mesut Tekik’in anısına

Yazar: Yeni Yaşam
13 Mayıs 2025

Yaşadığımız coğrafyanın ağır yükü, bizler için tarihsel ağırlığı kadar erkenden aramızdan ayrılan arkadaşlarımızın da hatırlarını mücadelemizde taşımamızı gerektiriyor. Dört parçaya...

Sonraki Haber

AB hızlı tren için uyarmış

SON HABERLER

İki gözü görmeyen siyasi tutsak tek kişilik hücrede tutuluyor!

İki gözü görmeyen siyasi tutsak tek kişilik hücrede tutuluyor!

Yazar: Yeni Yaşam
14 Mayıs 2025

Cengiz Çandar: Önümüzde bir iç barış döneminin kapısı açılıyor

Cengiz Çandar: Meclis barış ve çözüm sürecine el atmalıdır

Yazar: Yeni Yaşam
14 Mayıs 2025

ABD: Suriye’de barış ve refah görmek istiyoruz

ABD: Suriye’de barış ve refah görmek istiyoruz

Yazar: Yeni Yaşam
14 Mayıs 2025

Dar ve dönemsel çıkarlara takılmamak…

Sen hiç gerilla gördün mü?

Yazar: Yeni Yaşam
14 Mayıs 2025

Gönderilmemiş mektup

PKK’nin feshi, Cumhuriyetin hayrı…

Yazar: Yeni Yaşam
14 Mayıs 2025

‘It’s the economy, stupid!’

Gıda fiyatları niye yüksek?

Yazar: Yeni Yaşam
14 Mayıs 2025

Ahmet’e veda

Şiddetsiz toplumu anlamak

Yazar: Yeni Yaşam
14 Mayıs 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır