• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
12 Kasım 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Yaptıkları, dedikleri doğru mu? Doğruysa size mutlu bayramlar!-Veysi Sarısözen

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
5 Haziran 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Günahı yayanların boynuna; sosyal medyada bir klip izledim. Yanılmıyorsam, “Pençe” adındaki savaş mahallinden görüntüler vardı. Türk ordusuyla çarpıştığı belli olan silahlı kişiler büyük bir şaşkınlıkla, “kendi askerlerini bombalıyorlar” diye konuşuyorlardı.

Doğru mu değil mi, bunu da artık siz araştırın. Yani “araştırmacı gazeteci” gibi, “araştırmacı okur” filan olun. Örneğin Kıbrıs işgali sırasında TSK’nın kendi savaş gemisini batırdığını hatırlayın. Siz araştırın, ama ben de bir “araştırma” yaptım. Araştırmamın başlığı “Türkler birbirlerine neler diyor?” sorusu…

Çok uzun, zorlu, karmaşık ve derin araştırmalarımın sonunda, “en iyisi bu soruyu aktüel üç gelişmeyle yanıtlamak” diyerek, sarp yoldan çıktım, kestirmeden sonuca vardım. (Böylece “araştırmacı gazeteci” olamayacağımı da sanırım siz anladınız.) Açtım gazeteleri. Beş dakikalık okuma sonunda “evraka” diye haykırdım. Bulmuştum. Ahmet Hakan Cem Küçük adlı medyatöre (Cem ‘küçüktür ama mide bulandırır” kabilinden), “FETÖ’cü” diyordu.

Medyada önüne geleni “FETÖ’cülükle” suçlayan, nicesinin tutuklanmasına yol açan Cem Küçük’ün “FETÖ’cü” olduğuna şaştım, kaldım. Bu kadarına şaşmamın aptallık olduğunu ise ikinci beş dakikada keşfettiğim Cem Küçük’ün yazısını okuyunca anladım. Saflığıma bir hayli utandım.

“Bunlar birbirlerine neler de neler diyor, hey Allahım” diye kendime kızdım. Buyurun, okuyun ve siz de şaşırın: “Ben sana bizim taraftansın demedim. Bizim taraftan değilsin ama sen bizim tarafın köpeğisin. Eskiden Aydın Doğan’ın köpeğiydin, şimdi ise bizim köpeğimizsin. Sahibin değişiyor ama her devir sen bir köpeksin.

Biz yat desek yatıyorsun. Kalk desek kalkıyorsun. Havla dediğimizde işte Ekrem İmamoğlu’na yaptırdığımız gibi havlıyorsun”. Tövbe estağfurullah. Doğruysa “kendi askerlerini bombalıyorlar” ve birbirlerine “köpek” diyorlar…Ne kadar nezih bir üslupları var, kıymık gibi ince ve narince.

“Pes” demiştim ki, o da ne? Gözüm TV ekranına ilişti. Akit TV’den bağırtılar geliyor. Kulak verdim. Akit Haber Müdürü Murat Alkan konuşmakta. Kulaklarıma inanamıyorum. Ben kafayı birbirlerine “köpek” diyenlere takmışım. “Bu kadarı olmaz” demişim. Beteri oluyor. Saflığıma lanet okuyorum. Gelin birlikte neler dendiğine bakalım: “O hizaya gelmeyen apoletli generalleriniz hepsi Erdoğan’ın arkasında saf tutuyor. Oynaya oynaya eşek gibi saf tutacaklar. Bu ülkede demokrasi varsa bunu AK Parti iktidarı oturttu”.

“Eşek gibi”… Rüyamda generaller ve askerler “eşek gibi saf tutacaklar” dediğimi görsem, korkuyla yataktan bir metre yukarıya zıplar, yere düşerdim. Allah yazdıysa bozsun. “Eşek gibi” ha…Hayret yani. Şimdi ne zaman Erdoğan’ın ardından yürüyen generalleri görsek, aklımıza bu “eşek gibi saf tutmuşlar” lafı gelecek. İşe bakın ya hu. Derken bir de ne göreyim. Mehmet Barlas bir yazı yazmış. Şöyle yazmış: “Churchill’ın çok sevdiği ve çok düşkün olduğu kızı Sarah, çok değersiz bir kişiyle evlenmişti.

İkinci Dünya Savaşı’nın da yükünü taşıyan Başbakan bu duruma çok üzülüyordu. Bu sırada İtalyan diktatörü Mussolini’nin damadı olan Dışişleri Bakanı Kont Ciano’yu, barış istediği için idam ettirdiği haberi geldi Londra’ya. Bu sırada gazetecilerle görüşen Churchill, ‘İtalyan dikatatörü Mussolini’yi hiç sevmiyorum ama damadını öldürebildiği için ona imreniyorum da’ dedi.” Yazısının başlığı “Erdoğan Churchill olsaydı” gibi bir şey… Son cümlesi de şöyle: “Ne dersiniz, hayat daha güzel olmaz mıydı?”

Barlas, çaktırmadan müthiş bir numara yapmış: Erdoğan’a “damadını öldür” demiş. İster misiniz Damat Albayrak Meriç’i botla aşıp, Yunanistan’a iltica etsin… Bunlar delirdi mi ne? Birbirlerine neler ve neler diyorlar. Yani şu bayram günü, siz bunlara bir şey demeyin, nasılsa kendi belalarını kendileri bulacak. Nane likörüyle kahvenizi yudumlayın, birer dilim (fazla değil) ev yapımı baklava yiyin. Yarasın, şeker bal olsun.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Barışın öznesi kim?

Barışın öznesi kim?

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
12 Kasım 2025

Bugün yapılması gereken, 'barışı olmalı mı olmamalı mı?' sorusu etrafında demagoji yapmayı bırakıp 'barışı kim inşa ediyor?' sorusunu sormaktır. Çünkü...

Komisyonun odağı: Nasıl bir süreç yasası?

Komisyonun odağı: Nasıl bir süreç yasası?

Yazar: Bedri Adanır
12 Kasım 2025

Unutmayalım ki, bugün geldiğimiz aşamanın yaratıcısı Önder Apo’dur. Kürdistan Özgürlük Hareketi’ne bu kapsamda stratejik adım attıran da Kürt halkını bu...

Lider ve önder kavramı üzerine

Lider ve önder kavramı üzerine

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
12 Kasım 2025

Toplumsal değerlere öncülük eden liderlerin duygusal dehaları güçlüdür. Duygusal ve düşünsel zekaları birbirini beslediği gibi dengeler de. Her ikisi arasında...

Suriye’de meşruiyet savaşları 

Entegrasyon krizi

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
12 Kasım 2025

Uluslararası siyasetin farklı kulvarlarında, farklı aktörler arasında yeni jeopolitik dizilişler gerçekleşiyor. Dönemin sihirli sözcüğü ise entegrasyon. Kafkasya’dan Akdeniz’e, Lübnan’dan Körfez’e,...

Babamızın çiftliğinde OVP fermanı…

Selahattinimizi, Figenimizi bırakın 

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
12 Kasım 2025

İslam adına hareket ettiğini zanneden birkaç kandırılmış kişi ile ABD’nin maşası olan DAİŞ liderleri, dört bir yandan Kürtleri kuşatıp boğmak;...

Demokratik entegrasyon

Komisyon

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
11 Kasım 2025

Siyaset ve basın Milli Birlik, Dayanışma ve Demokrasi Komisyonu İmralı’ya gidecek mi, gitmeyecek mi tartışması yapıyor. Neredeyse üzerine bahis oynanacak...

Sonraki Haber

Kötülüğün hazmı, hazmın kötülüğü-Necati Sönmez

SON HABERLER

Barışın öznesi kim?

Barışın öznesi kim?

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
12 Kasım 2025

Komisyonun odağı: Nasıl bir süreç yasası?

Komisyonun odağı: Nasıl bir süreç yasası?

Yazar: Bedri Adanır
12 Kasım 2025

Lider ve önder kavramı üzerine

Lider ve önder kavramı üzerine

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
12 Kasım 2025

Suriye’de meşruiyet savaşları 

Entegrasyon krizi

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
12 Kasım 2025

Babamızın çiftliğinde OVP fermanı…

Selahattinimizi, Figenimizi bırakın 

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
12 Kasım 2025

‘Öcalan’ın çağrısı felaketleri önledi’

‘Öcalan’ın çağrısı felaketleri önledi’

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
12 Kasım 2025

Dêrsim’de tepkilere rağmen RES onaylandı

Dêrsim’de tepkilere rağmen RES onaylandı

Yazar: Heval Elçi
12 Kasım 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır