Çorlu tren faciası davasında savunma yapan TCDD Bakım Müdürü, balast tutucu duvarın kazadan sonra yapıldığını söyledi
Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde, 8 Temmuz 2018’de 25 kişinin öldüğü, 328 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin Çorlu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi (ACM) tarafından açılan davanın duruşması, Çorlu Halk Eğitim Merkezi’nin duruşma salonuna dönüştürülen 600 kişilik salonda görülmeye devam ediyor.
Suçlular korunuyor
Kimlik tespitiyle başlayan mahkemede ilk olarak müşteki avukatı Mürsel Ünder söz aldı. Sadece dört sanığın birden çok kişinin taksirle ölümüne sebep vermekle suçlandığını söyleyen Ünder, “TCDD’yi koruyoruz diyerek suç ve suçlular korunmaktadır. Yaşanan katliam ön görülmeyen bir olay olmayıp kendisini göstere göstere gelmiştir” dedi.
Yöneticiler yargılanmıyor
Ünder, TCDD yetkililerinin öngörülen bu olayı engellemek için gerekli önlemleri almadığını vurgulayarak, tren kazaları ve bu kazalar ile ortaya çıkan ölüm oranlarının dünya ortalamasının katlarca üstünde yer aldığını belirtti. Yargılanması gereken üst düzey yöneticilerin yargılanmadığını dile getiren Ünder, “Dönemin Ulaştırma Bakanı dahil TCDD yönetimi aşırı yağışı suçlu olarak ilan ediyor. Bu aşırı yağışın etkileri ne yapılırsa yapılsın engellenemezmiş gibi konuşuyor” diye vurguladı.
Her aşamayı TCDD yürütmüştür
Delillerin toplanması aşamasının savcılık tarafından yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Ünder, “Bu davada her aşamayı TCDD kurumu yürütmüştür. Şaibeli ve şüpheli kişiler bilirkişi olmuş, İstanbul’dan getirilmiştir. Bilirkişi Mustafa Karasahin, yasak olduğunu bilerek yanlış yönlendirmeye yönelik basın açıklamaları yapmıştır” diye konuştu.
Ünder, mahkeme heyetine sunulan iddianamenin kabul edilmemesi talebinde bulundu. Mahkeme heyeti ise talebi reddetti.
Ardından savunma yapmak için söz alan TCDD Bakım Müdürü sanık Turgut Kurt, bakım için 7 tane şefin görevli olduğunu söyleyerek, “Bunlar kendi başlarına çalışırlar. Benim görevim koordinasyonu sağlamak, bakım müdürlüğüne iletmek üzere yazışmalar yapmaktır. Kaza olduğu zaman ben evdeydim. Kaza yeriyle oturduğum ev arasında yaklaşık 130 kilometre mesafe var. Meteoroloji’den yağışla ilgili bir uyarı almadık. Görevlilerin benden herhangi bir emir almaksızın müdahale etme yetkileri vardır” diye konuştu.
Balas tutucu kazadan sonra yapıldı
Balast tutucu duvar ve mecra temizliğiyle ilgili raporları üstlerine ilettiğini belirten Kurt, “Sicil kaydı bulunan bir menfez değildi bu menfez. Yıllardır boş bırakılmış bekçilik kadrosuna gerekli eleman alınmamıştır. Hoş karşılanmamasına rağmen ben personel talebinde bulundum. Yine de boş kadrolara bir alım yapılmadı. Yol bekçileri yolun hafızalarıdır” dedi.
Balast tutucu duvarın kazadan sonra kaza bölgesine ve üç kilometre uzaklıkta başka bir bölgeye yapıldığını belirten Kurt, suçsuz olduğunu ifade ederek beraatını istedi.
Duruşma diğer sanıkların ifadeleriyle devam ediyor.